Eğitim Güncelleme Tarihi: 16 Eki 2017 10:10

AK Partili eski Milli Eğitim Bakanı Dinçer'den yeni sistem eleştirisi

AK Partili eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yeni sınav sistemini değerlendirdi. Bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı da yapan Dinçer yeni sistemin öğrenciler üzerindeki baskıyı azaltmayacağını savundu.

AK Partili eski Milli Eğitim Bakanı Dinçer'den yeni sistem eleştirisi

AK Partili eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yeni sınav sistemini değerlendirdi. AK Partili eski Bakan Ömer Dinçer’in “Soru sayısının azaltılması ve sayısal, sözel puanların hesaplanmasında birbirlerine katkısının olmaması, hem öğrencilerin şansını hem de başarı ölçümünün geçerliliğini tartışmalı hale getirecektir” eleştirileri dikkat çekti.

Ömer Dinçer, Habertürk gazetesindeki bugünkü “İki ileri bir geri: Üniversiteye giriş sınavları” başlıklı yazısında, 1974 yılından beri uygulanan ÖSYS’de (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi) yapılan değişiklikleri tarih vererek hatırlattı.

ÖĞRENCİLERİN ÜZERİNDEKİ BASKIYI AZALTMAYACAK

Bugüne kadar yapılan değişikliklerin bekleneni vermediğini belirten Ömer Dinçer, şunlara dikkat çekti: “2010’da iki sınav uygulamasına geçilirken kullanılan gerekçeler ve amaçlarla tekrar tek sınav sistemine dönülmüş oldu.

Sınav sisteminin adı, süresi ve soru sayısı değişti ama temel felsefesi, yaklaşım tarzı ve misyonu değişmedi. Ancak yine de tek sınav sistemine dönülmesinin ve özellikle 200 puan ve üstünün 2 yıl süreyle geçerli olmasının, çok olumlu kararlar olduğu belirtelim.

Yıllardan beri ister tek ister iki sınav olsun, öğrencilerin seçilip sıralandığı ve istediği programlara girebilmek için yarıştığı bu sınavların, toplum ve öğrenciler üzerinde yaptığı baskıyı azaltmayacağı da bilinmelidir.”

TABAN PUANLARIN DÜŞÜRÜLMESİ GEREKEBİLİR

“Bu gerginliği bir nebze olsun azaltmanın tek yolu, aynı sınavı yılda en az 3-4 kez tekrar etmek, alınan puanların geçerliliğini 2-3 yıla çıkarmak ve öğrencinin aldığı en yüksek puanı kabul etmektir” önerisinde bulunan Ömer Dinçer yazısını şöyle sürdürdü:

“TOEFL benzeri bu yöntem için soru bankası oluşturulması ve sınav sorularının kamuoyu ile paylaşılmaması gerekir.

Soru sayısının azaltılması ve sayısal, sözel puanların hesaplanmasında birbirlerine katkısının olmaması, hem öğrencilerin şansını hem de başarı ölçümünün geçerliliğini tartışmalı hale getirecektir. Ayrıca taban puanların düşürülmesi gerekebilir.

Puan türlerinin çok fazla olması sistemin anlaşılmasını zorlaştırıyordu. Ancak puan türünün 4’e düşürülmesi de çok sayıdaki lisans programlarının beklediği uygun öğrenciyi seçme imkânını vermeyebilir. Bu husus da göz önünde tutulmalıdır.”

Ekleme Tarihi: 16 Eki 2017 10:10