Medya Güncelleme Tarihi: 12 Eyl 2017 00:00

Cumhuriyet Gazetesi davasında tahliye var mı?

Cumhuriyet Gazetesi davasının ikinci duruşması sona erdi. Mahkeme 6 tutuklu sanığın, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. AK Parti'den ilk yorum eski bakan Naci Avcı'dan geldi.

Cumhuriyet Gazetesi davasında tahliye var mı?

Cumhuriyet Gazetesi davasının ikinci duruşması sona erdi. Mütalaasında tahliye taleplerinin reddedilmesini talep eden savcının talebini uygun bulan mahkeme, 6 tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

DURUŞMALAR ARTIK ÇAĞLAYAN'DA GÖRÜLECEK

Öte yandan bundan sonraki duruşmalar  Çağlayan'daki "Şehit Savcı  Mehmet Selim Kiraz Adalet Sarayı"nda görülecek.

DURUŞMADA TANIKLAR DİNLENDİ

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından  Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü'nün karşısında bulunan binada görülen duruşmada bir önceki duruşmada dinlenilmesi kararlaştırılan 9 tanığa söz verildi. Tek tek kürsüye çıkan tanıklara, gazetenin işleyişi, haber çalışmaları, personel istihdamı ve Cumhuriyet Vakfı ile ilgili sorular soruldu. Tanık  İbrahim Yıldız daha önce verdiği ifadeleri aynen tekrar ettiğini belirtti. Mahkeme Başkanı da Tanık  İbrahim Yıldız'a bir gazeteciye verdiği röportajında "Gazete kötü yönetildi, batırıldı" sözünü hatırlattı. Tanık Yıldız "Sanıyorum bana sorulan bu soruya verdiğim yanıt üzerine röportajı yapan gazeteci arkadaşın kendi yaptığı yorumdur. Cumhuriyet, eski gazete olmasına rağmen iyi bir mali yapıya ulaşamamıştır. 90 yıl gazetecilik yapmıştır. Okuyucularıyla ayakta kalmıştır. Keşke daha güçlü olsaydı daha fazla imkan olsaydı anlamındaydı cevabım farklı yansıtılmış" ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı, "Cumhuriyetin çizgisi değişti' sözünüz için ne diyeceksiniz?" diye sorması üzerine tanık Yıldız, "Öyle bir açıklamam yok" diye cevap verdi. Duruşmada dinlenen diğer tanıklar da eski ifadelerini tekrar ettiklerini belirtti.

"HTS KAYITLARININ İNCELENEREK KARAR VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUM"

Söz alan tutuklu sanıklardan  Kadri Gürsel, 112 ByLock kullanıcısı ve FETÖ şüphelisiyle irtibat kurmakla suçlandığını, ancak buna ilişkin geçen celsede ayrıntılı savunma yaptığını belirterek, mahkeme tarafından polis fezlekesine bakıldığı savunmasına itibar edilmediğini savundu. ByLock kullanıcılarının hangi tarihlerde kendisine msj attığını ve aradığını ayrıntılı slayt gösterisiyle duruşma salonunda anlatan sanık Gürsel, "HTS kararları incelenseydi mahkeme heyetinin ara kararı böyle olmazdı. HTS kayıtlarının incelenerek bugün ona göre ara karar verilmesini talep ediyorum" dedi.

"BYLOCKÇULAR MESAJ ATTI DİYE TUTUKLU OLAN TEK KİŞİ BENİM"

Söz konusu ByLock kullanıcıları tarafından kendisine atılan mesajların çoğunu açmadığını söyleyen sanık Gürsel, "ByLockular mesaj attı diye tutuklu olan tek kişi benim. Bana mesaj atanların yarısı serbest. Bu insanların, taciz ettiği kişinin sadece ben olmadığımı da biliyorum" dedi.

"BU DAVADAN ENİNDE SONUNDA BERAAT EDECEĞİM"

Kendisini muhalif olarak tanımlayan  Kadri Gürsel, neden muhalif olduğunu da anlattı ve kendisini arayan FETÖ şüphelilerine de yardımcı olmadığının altını çizdi. 10,5 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Gürsel, "Burada neden yargılanıyorum? ByLock kullananlar tarafından aranmaktan dolayı değil, muhalif olmamdan dolayı yargılandığımı düşünüyorum. Çünkü bu ByLockcular yüzlerce insanı aradılar. Bu davadan eninde sonunda beraat edeceğim" ifadelerini kullandı.

SAVCI, 6 SANIĞIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLMESİNİ İSTEDİ

Duruşma savcısı, Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Savcının talebini yerinde gören mahkeme, 6 tutuklu sanığın, tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

AK PARTİ'DEN İLK YORUM

AK Parti  Eskişehir Milletvekili eski bakanlardan Nabi Avcı, Tuzla Piyade Okulu'nda darbe öncesi ve sırasındaki FETÖ faaliyetlere ilişkin davayı takip etti. Silivri'de bugün Cumhuriyet Gazetesi davasıyla aynı anda görülen duruşmayı izleyen Avcı, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

GAZETECİLERİN TUTUKLU YARGILANMASI

Nabi Avcı Cumhuriyet Gazetesi davasının sorulması üzerine ise, “Cumhuriyet Gazetesi davası ile bu davayı çok fazla birlikte anmak bana doğru gelmiyor. Zaten bu konuyla ilgili Cumhuriyet Gazetesi ve gazetecilerle ilgili davalar konusunda da ben Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde geçen yıl TBMM'de bu konuyla ilgili görüşlerimi net bir şekilde ifade etmiştim. Gazetecilerle ilgili davanın terör olaylarına ve kalkışmaya karışmış kişilerle karıştırılmasını terör örgütü çok istiyor. O bakımdan buna da zemin hazırlamamak gerekir. Gazetecilerle ilgili davalarda da bütün gazeteciler, yazarlar için söylüyorum; tutukluluk zorunluluğu olmayan davalarda mahkemelerin bunu dikkate alması gerektiğini ve aldığını da görüyorum. Bir önceki Cumhuriyet Gazetesi davasında bu hassasiyetin gösterildiğini, bundan sonra da aynı şekilde bu hassasiyetle bu davaların yürütülmesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz. Çünkü terör örgütünün bir amacı da kendileri ile doğrudan ilgisi olmayan bir takım davaları bile kendilerinin sözde mağduriyetleri adına istismar etmeye kalkışmalarıdır. Buna fırsat vermemek gerekir. Dolayısıyla gazetecilerle ilgili davanın da bu ilkeler çerçevesinde ve onlarla ilgili tutukluluk kararlarının bu ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini bugün söylüyor değiliz" şeklinde konuştu.

Ekleme Tarihi: 12 Eyl 2017 00:00