Politika Güncelleme Tarihi: 5 Ara 2017 13:08

Erdoğan'dan ABD'ye: Kudüs kırmızı çizgimizdir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki Rıza Sarraf davasına ilişkin "Amerika'daki dava bir cambaza bak cambaza oyunudur" dedi. ABD'nin İsrail elçiliğini Kudüs'e taşımasına ilişkin konuşan Erdoğan Kudüs "kırmızı çizgimizdir

Erdoğan'dan ABD'ye: Kudüs kırmızı çizgimizdir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki Rıza Sarraf davasına ilişkin, "Amerika'daki dava bir cambaza bak cambaza oyunudur. Bu oyunla bir taşla pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor'' dedi. Davanın Obama döneminin halen işbaşında olan ekibinin işi olduğunu öne süren Erdoğan "Amerika'da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor" yorumunda bulundu. Erdoğan, Rakka'dan çıkartılan IŞİD'lilerin Mısır Sahra Çölü'ne yönlendirilmek istendiği iddiasında da bulundu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’deki Rıza Sarraf davasının, Obama yönetiminin halen iş başında olan ve Trump’la çekişme içinde olan ekibinin işi olduğunu öne sürdü. Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi kendisini ya da yakınlarının yurt dışına para çıkarmasının söz konusu olmadığını da belirten Erdoğan, belgelerin sahte olduğunu iddia etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

DOLANDIRICILIKLARLA ALAKAMIZ YOK: Ana muhalefet partisini başındaki zatın, grup kürsüsüden salladığı kağıtların yalan olduğunu ifade ettik. İpliğini pazara çıkardık. Buradan bir kez daha söylüyorum. Cumhurbaşkanının ve yakınının bu tür dolandırıcılıklarla asla alakası ve işi yoktur. Yurt dışına gönderilmiş herhangi bir paraları da söz konusu değildir. Ana muhalefetin, ana hıyanetin başındaki zata çağrımı tekrarlıyorum. İddiasını ispat etmiş olsaydı ben siyaseti bırakacaktım, cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılacaktım. Aynı onurlu tavrı kendisinden bekliyorum. Salı gününden bu yana CHP’nin başında bulunduğu her günü bu zatın sözünü tutamadığı halde gereğini yapmadığı bir zaman olarak kaydediyorum. Bu zatın “Yüzde 40 oy alamazsam gereğini yaparım” dediğini, ekranlar buna şahit, kılını kıpırdatmadığını da biliyoruz. Geçen hafta uyuşturucu kullanımı ile ilgili Meclis araştırma önergesi verdik, AK Partililer reddetti dedi. Halbuki bu önerge 2 Kasım’daki oturumda AK Parti’nin desteği ve katkısı ile kabul edilmiştir.  Yalanlarla öylesine beyni bulanmış ki gerçek hayatta neler olup bittiğinden haberi yok. Bu zat şimdi de Amerika’nın ülkemize karşı silah gibi kullanmaya çalıştığı Zarrab davası ile ilgili açıklamalar yapacakmış. Madem bu mesele ile ilgili birkaç hususu paylaşmak isterim.

ABD’DE 28 ŞUBAT SÜRECİ YAŞANIYOR: Amerika’daki dava, hukuk, adaletle ilgili olmayan bir cambaza bak cambaza oyunudur. Pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor. Birisi, Suriye ve Irak’taki projeye hız verilmek istenmesidir. Davanın projesi Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. Amerika’da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor. Eski yönetim (Obama) bakiyesi bir grubun, ülkemiz konusunda Trump’ın iradesine aykırı olarak yönetim izlediği anlaşılıyor. Bizim muhatabımız sayın Trump’tır ve öyle de kalacaktır. Bizi yargılamalarının niyeti onbinlerce kilometrelik terör koridorudur. Şantaj aracı olarak kullanmak üzere gündemde tutulduğu açıkça görüldü.

YOLSUZLUK SORUŞTURMASI DEĞİL: Ortada Feto’nun ve ana muhalefetin güdümündeki bir takım çevrelerin iddia ettiği gibi bir yolsuzluk soruşturması yoktur Amerika’daki davanın özünde de böyle bir iddia söz konusu değildir zaten de olamaz. Davanın iddianamesindeki komplo iddiası doğrudur ama bu komplo Amerika’ya değil Türkiye’ye karşı kurulmuş bir komplodur.

ABD’YE SESLENİYORUM, HÂLÂ FETO DARBE GİRİŞİMİNİ ANLAYAMADINIZ MI?: Amerika’ya sesleniyorum hâlâ 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin anlayamadınız mı, anlayamayacak mısınız? Şu anda Türkiye’nin yargısı başta Feto olmak üzere bütün suçlulularını yargılayıp müebbet hapse mahkum ederken, dosyaları sizlere gelmişken, siz hâlâ neyi gizlemeye çalışıyorsunuz?

DEAŞ MISIR’A YÖNLENDİRİLECEK: Türkiye DEAŞ’la fiilen savaşan tek NATO ülkesidir. Rakka operasyonundaki DEAŞ militanlarının sürüleceği yer Mısır Sahra Çölü. Orada onlar istihdam edilecekler. Görevlerini daha sonra takip edeceğiz.

EY ABD, ÖSO’YA SENLE BİRLİKTE KURDUK: Teröriste hangi ismin verildiğinin bizim için bir önemi kalmamıştır. Sakın PYD, YPG, PKK demeyin, Suriye Demokratik Güçleri SDG deyin yutarlar. Tezgâh bu. Ey ABD, Özgür Suriye Ordusu’nu seninle beraber kurduk. Bunun adımını Obama yönetimiyle beraber attık, o zaman SDG diye bir şey yoktu. Siz şimdi yeni bir manevrayla SDG’yi kurdular. Bundan sonra kimin nerede ne dediğine değil sahada kimin ne yaptığına bakacak ona göre hareket edeceğiz.

KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZ: Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgidir. Bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika’yı buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir adım atamazsınız. Böyle bir adım atılırsa İslam İşbirliği Zirvesi’ni İstanbul’da toplarız.

ABD SINIRIMIZDAKİ SİLAHLARI YA BİZE, YA İRAN’A, SIKIYSA RUSYA’YA KARŞI KULLANACAK: Kiminle ticaret yapacağımızın kararını biz veririz. Türkiye BM kararlarına uymuştur. Türkiye-İran sınırı Amerika’nın kuruluşundan çok önce belirlenmiştir. Türkiye’nin Amerika’ya karşı bir planı yok ama Amerika’nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. ABD sınırımızdaki silahları kime karşı kullanacak? DEAŞ’a, Suriye’ye, Irak’a karşı mı kullanacak? Hayır. Ya İran ya Türkiye sıkıysa Rusya. Trump’ın kendisine söyledim, ‘nasıl bu silahlar buraya gelir’ diye. DEAŞ falan kalmadı orada, şimdi silahlar hâlâ geliyor, üslerin sayısı artıyor. Takip ediyoruz gereği neyse yapacağız.

KÜRESEL DÜZENE BAŞKALDIRDIK: Ülkemizin anahtarlarını bunların taşeronu olan FETÖ ve CHP’ye mi teslim edelim? Yoksa her zaman olduğu gibi mücadele yolunu mu seçelim? Batı 15 Temmuz’dan 3 gün, 5 gün geçtikten sonra bizi aramaya başladı. Gittiler, gidiyorlar dediler. Ama onların hayalleri 16 saat sürdü. Milletimiz bunların siyasi ayaklarına her zaman dersini verdi. Çünkü dünya beşten büyüktür diyerek küresel düzene baş kaldırmamızı sağladı. Türkiye asla şu veya bu coğrafyanın güç odağını kayıtsız şartsız tabisi olamaz. Bu millet bugüne kadar kula kul olmadı bundan sonra da olmayacaktır.

TAŞERON İŞÇİLER ÇALIŞTIKLARI YERDE İSTİHDAM EDİLECEKLER: Yaklaşık 900 bin çalışanımızı ilgilendiren ve kamuoyunda taşeron olarak bilinen düzenlemeye değinmek istiyorum. Kamudaki 450 bin ile belediyeler ve il özel idarelerindeki 400 bin işçimiz çalıştıkları yerlerdeki belediye iktisadi teşekküllerinde istihdam edilecekler.’

Ekleme Tarihi: 5 Ara 2017 13:08