Tuğluk'un annesinin cenazesine saldıranlara ilk duruşmada tahliye

Gazete Karınca'nın aktardığına göre, Ankara’da hayatının kaybeden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine yapılan ırkçı saldırıyla ilgili 19 saldırgan hakkında açılan davanın ilk duruşması Gölbaşı 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Davada 3’ü tutuklu 19 sanık ‘İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme', 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme bunların hareketlerine katılma' ve 'hakaret' suçlarından yargılanıyor.  Bugün görülen duruşmada mahkeme tutuklu olan 3 sanığı da tahliye etti.

'HER GÜN ŞEHİT CENAZELERİNDEN SIKILDIĞIMIZ İÇİN YAPTIK'

Duruşmada saldırgan Murat Alp, 'pişman' olduğunu ve cenaze sahiplerinden özür dilediğini söyleyen Alp, “Her gün şehit cenazelerinden sıkıldığımız için bunu yaptık” şeklinde konuştu.

Çapraz sorgusu yapılan sanık Alp’a Avukat Nuray Özdoğan, “Hatun Tuğluk’un 3 gün önce adresini oraya aldığını nereden öğrendiniz?” sorusuna sanık Alp, “Cevap vermek istemiyorum” diye cevap verdi. Özdoğan’ın “Adresini 3 gün önce oraya aldığını biliyorsanız orada bir terörist olmadığını da biliyorsunuz” sorusuna da cevap vermeyen Alp, “Ben terörist cenazesi zannettim” şeklinde kendini savundu. Sanık Alp, Özdoğan’ın bundan sonra sorduğu hiçbir soruya cevap vermek istemediğini söyledi. Cenaze sahiplerine de küfürler ettiğini kabul eden Alp, “O kalabalığın vermiş olduğu şeyle söyledim” dedi.

SOYLU İLE ÇEKİLEN FOTOĞRAF HAKKINDA KONUŞMADI

İçişleri Bakanı Soylu ile çektiği fotoğraf ima edilerek, kendisiyle siyasi bir partiden yetkilinin görüşüp görüşmediği sorulan Alp, “Bu soruya cevap vermek istemiyorum” diye konuştu.

Soylu ile karakolda çekilmiş fotoğrafı gösterilen Alp, fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu kabul etti. Alp, önce fotoğrafı anlatacağını söyledi ancak avukatının “Gerek yok” işareti yapmasıyla Alp, açıklama yapmaktan vazgeçtiğini ve zamanı geldiğinde o fotoğrafa ilişkin açıklama yapacağını belirtti.

BURASI ERMENİ DEĞİL TÜRK TOPRAĞI DİYE BAĞIRDIM'

Tutuklu sanık Cemih Özdemir ise savunmasında şunları söyledi:

Mezarlığa terörist gömdüklerini söylediler. Kalabalığın yüzde 80’ini tanırım, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ diye bağırdık. ‘Burası Ermeni toprağı değil Türk toprağı’ dedim. Pişmanım.

'BEN DE TAHRİK OLDUM'

Tutuklu sanık Barış Şimşek ise ifadesinde, karşı taraftan kendilerine küfür edildiğini ileri sürerek, “Bende tahrik oldum, onlara küfür ettim. Köyümüzden bir sürü insan vardı. Hepsi slogan atıyordu” Polislerin kendilerini uyarmadığını söyleyen Şimşek, “Çok sonra söylediler bir anne cenazesi olduğunu” dedi.

Sanıkların kendilerini “Terörist cenazesi zannettik” şeklinde savunmasına tepki gösteren Avukat Nuray Özdoğan, “Cenazenin kimin cenazesi olduğu hiçbir şeyi meşrulaştırmaz. Bu durum insanlığımıza sığacak bir durum değildir” şeklinde konuştu.

Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme 3 tutuklu sanığın da tahliyesine karar verdi.

NE OLMUŞTU?

12 Eylül tarihinde Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk hayatını kaybetti. Tuğluk, vasiyeti olan  İncek Mezalığı’na defnedilmek üzere götürüldüğü sırada kalabalık bir grup “Burada şehit cenazesi var, buraya terörist cenazesi gömdürmeyiz. Burası Ermeni mezarlığı değil” diyerek saldırı gerçekleştirdi. Aysel Tuğluk, annesinin cenazesini Tunceli'ye götürmek zorunda kaldı.

Yapılan saldırı hükümet ve muhalefetten tepki görürken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun karakolda bir saldırganla beraber çektirdiği fotoğraf ortaya çıktı. Soylu, fotoğrafı eleştiren kişilere "Aşağlıksınız" diyerek bir açıklama yayınladı. Aynı kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ve Çalışma Bakanı Julide Sarıeroğlu ile de fotoğrafı olduğu ortaya çıktı.

Daha sonra olayla ilgili 7 kişi gözaltına alındı. Bu 7 kişiden, içinde Soylu'nun fotoğraf çektirdiği saldırgan da dahil olmak üzere 3'ü tutuklandı. Diğer 4 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dava ise 19 kişiye açıldı.

Öte yandan Soylu saldırıyı gerçekleştiren kişilerin "Burası Ermeni mezarlığı değil" ifadesini kullanmadığını iddia ettikten sonra saldırganın birisinin polis ifadesinde söz konusu ifadeyi kullandığını itiraf ettiği belirlendi.