Ekonomi Güncelleme Tarihi: 23 Şub 2017 01:48

İstanbul'da turizmcinin zor sezonu

Büyük yolcu gemileri çok gelmiyor, Batılı turistler azaldı ve kongre turizmi neredeyse durdu. Turizmcilere göre, bugüne kadarki en kötü turizm sezonunu geçiren İstanbul'da durum pek parlak değil. Krize dayanamadığı için kapanan işletmeler ve işsiz kalanlar var.

İstanbul'da turizmcinin zor sezonu

Güneşli ve masmavi bir gökyüzünün altında, Sultanahmet Meydanı'nda yürüyorum. Genellikle kalabalık turist kafileleriyle dolup taşan bu tarihi mekânda huzur verici bir sessizlik var. Ancak geçimini yıllardır turizmden sağlayan bölge esnafı benim kadar huzurlu değil.

12 Ocak 2016 tarihinde Sultanahmet Meydanı'nda Alman bir turist kafilesini hedef alan bombalı intihar saldırısı turizmciler için iyi bir başlangıç olmamıştı. 19 Mart 2016'da bu sefer Beyoğlu'ndaki İstiklal Caddesinde, bir başka intihar bombacısı, bu sefer İsrailli bir turist kafilesini hedef aldı. Bunları Vezneciler, Atatürk Havalimanı ve Dolmabahçe saldırıları izledi. Tabii, 15 Temmuz darbe girişimini de unutmamak gerek.  

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2016 yılında yabancı ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri 2015 yılına göre %37 azaldı. Sultanahmet bölgesindeki turizmciler ise gelir kayıplarının, kendi bölgeleri için, %70'e vardığını söylüyor. 

'Kediler ve esnaf baş başa kaldık'

Sultanahmet Meydanı'nın hemen alt tarafında yer alan Akbıyık caddesi son yılların gözde turistik bölgesiydi. Butik otelleri ve restoranlarıyla yılın on iki ayı dünyanın pek çok bölgesinden turistleri kendine çekiyordu.

Her daim renkliliğini ve hareketliliğini koruyan Akbıyık sokak da sessizliğe bürünmüş. 

Halı işiyle uğraşan Murat Bor'u (40) komşu dükkânın sahibi ile sohbet ederken bulduk:

"Ben 17 yıldır bu işteyim, geçmişe baktığım zaman, hayatımın en kötü iki yılını yaşıyorum. Özellikle son bir yıl tamamıyla çöktük. Şu ana kadar iki kişi işten çıkardık. Kalan iki kişi de sırf çark dönsün, dükkân boş durmasın diye çalışıyor.

Akbıyık caddesi dediğiniz zaman turistlerin gerçekten şenlik içinde olduğu, 200'e yakın otelin dolu olduğu  bir yerden bahsediyoruz. Şu anda dükkânların %50-60'ı tahliye olmuş ya da mal sahibine kira ödeyemiyorlar. Normalde Ocak ayından itibaren rezervasyonlar başlardı. Şimdi hiç bir şey yok, cadde bomboş. Kediler ve esnaf baş başa kaldık."

Komşu dükkânın sahibi Sait Gül bir yıldan beri dükkânını satmaya çalıştığını anlatıyor. Ancak söylediğine göre, turizm sektöründeki sıkıntı onun müşteri bulmasını zorlaştırıyor:

"Eskiden olsa burası için ilan asmaya bile gerek olmaz. Bir saatte satılırdı. On yıldır bu binanın sahibiyim. Kâr için bu yatırımı yaptım. Ancak şu an koyduğum paranın yarısını alamıyorum. Fiyatın yarısına veriyoruz, satamıyoruz." 

Esnaf kirasını ödeyemiyor

Sadık Kurum 28 yıldır turizmle uğraşıyor. Sultanahmet Akbıyık caddesinde halı ve turistik eşya satan bir mağazayı işletiyor. O'nu, tek başına tezgahın başında gazete okurken buluyorum. Gösterişli bir dükkânı olmasına rağmen neden içerisinin karanlık olduğunu soruyorum: 

"Eskiden dükkânımız gece gündüz ışıl ışıldı. Şimdilerde ise, müşteri olmadığı için ışıkları pek yakmıyoruz. Zaten zarardayız, üzerine bir de elektrik faturası gelmesin. Komşuların yüzde doksanı iş olmadığı için kirasını ödeyemez durumda. Biz de 2016'nın altıncı ayında iki eleman çıkartmak zorunda kaldık. Yedinci ayda bir kişi kendisi ayrıldı. Son zamanlarda da iki kişiyi daha çıkartmak zorunda kaldık. Şimdilik kendi dükkânımızın başında kendimiz duruyoruz. İşler düzelene kadar böyle..."

Büyük gemiler ve batılı turist çok azaldı

Topkapı Sarayı'nın önünde, eskisi kadar olmasa da, turist hareketliliği devam ediyor. Ancak turistler daha çok Uzak Asya ve Arap ülkelerinden. Batılı turistlerin yokluğu hemen kendini hissettiriyor. 

Turist rehberliği yapan Mehmet Raci Elçi, Malezyalı bir grubu gezdiriyor:

"Terör tehdidi nedeniyle kruvaziyer gemiler İstanbul'a uğramaz oldu. Eskiden her gün limandan 400 rehber turist alırdık. Şimdi sıfır. Çalıştığımız servis şoförleri işsiz, tur rehberleri işsiz. Borcunu ödeyemediği için intihar eden halıcı bir arkadaşımız var... Bu turistlerin de büyük çoğunluğu Avrupalıydı, esnafa da, bize de iyi para kazandırıyorlardı. Şimdi Araplar ve Uzak Asya ülkeleri geliyor. Ülkeye giriş yapan turist sayısına bakmak yanıltıcı olabilir. Söz gelimi benim gezdirdiğim grup, Malezyalı umre grubu. İstanbul aktarmalı olarak Mekke'ye gidecekler. Buradaki aktarma sürelerine İstanbul turu eklenmiş. Ne konaklama ne de alışveriş anlamında turizmciye bir faydaları yok. Müze girişi bile uçak biletlerine dahil."

Yasin Çetin, beraberindeki Çinli grubu Ayasofya'ya doğru götürüyor. O da Avrupa ve Amerika'dan artık turist gelmediğini doğruluyor:  

"Terör olayları bizi çok olumsuz etkiledi. Ben hem İngilizce hem de Çince konuşan gruplara rehberlik yapıyorum. Darbe olayından sonra dört ay tur alamadım. Şimdi yeni yeni tur almaya başladım. Onlar da yalnızca Çinli gruplar. Avrupalılar tamamen düşüşte, gelmiyor."

Zırhlı araçla terör nöbeti

Geçen yıl meydana gelen beş terör saldırısından sonra İstanbul, yeni yıla Reina saldırısı ile girdi. Yetkililer, benzer olayların tekrarlanmaması için kentin turistik bölgelerinde güvenlik önlemlerini arttırdı. Zırhlı polis araçları Ayasofya'nın önünde nöbet tutuyor, çevik kuvvet memurları, otomatik silahlarla devriye geziyor. Özel harekât birlikleri, alanın bir köşesinde hazır bekliyor. Teknisyenler, meydandaki yüksek çözünürlüklü güvenlik kameralarının bakımını yapıyor. Sivil polisleri ise ancak profesyonel bir göz fark edebilir. 

Zafer Geçiş, Ayasofya'nın hemen yanında hediyelik eşya satan bir dükkânı işletiyor. Ona göre alınan güvenlik önlemleri yerinde:

"Terörü tabii tam olarak engellemek mümkün değil. Ama teröristlerin de elini kolunu sallayarak eylem yapamaması gerekir. Dolayısıyla alınan önlemleri destekliyorum. Silahlı polislerin, özel harekâtçıların devriye atması bizim güvenliğimiz için gereli. Turistler de kendilerini iyi hissediyor. Aynı önlemler Paris'te de var. Fransız askerleri makineli tüfeklerle Paris'te yürüyorlar. Terör tüm dünyada bu gibi görüntüleri sıradanlaştırdı."

Sabahın 10'u. Bu saate kadar yalnızca bir magnet satabilen Geçiş, bir yandan turistleri dükkânına davet ederken, bir yandan da sorularımızı yanıtlamaya devam ediyor:

"Neyse ki siftahı yaptık. Eski zamanlarla karşılaştırılabilecek bir durumda değiliz. Kruvaziyer gemilerle gelen turistler kalmadı, Amerika, Kanada ve Avrupalı turistleri parmakla gösterir olduk. Onlar da kişisel olarak geliyor, tur kalmadı. Arap turistler de olmasa hepten biterdik. Sabretmekten başka çaremiz yok."


Kapalı oteller ve dükkânlar

TÜİK verilerine göre 2015 yılında 25.5 milyar dolara ulaşan yabancı turistlerden elde edilen gelir miktarı, 2016 yılını 16 milyarın doların biraz altında kapattı. Toplam 9.5 milyar dolarlık bir kayıp söz konusu. Bu rakama turizmden dolaylı olarak para kazanan ulaşım, eğlence ve hizmet sektörleri dahil değil.  

Batılıların 'Mavi Cami' olarak da bildiği Sultanahmet Camisi'nin hemen alt tarafında yer alan mavi renkli otel, otantik görünümü ile turistlerin gözde yerlerindendi. Tarihi otel zarar ettiği için kapalı, Sultanahmet Camii manzaralı kafesi kilitli. 

Hemen karşı otelin lobisinde birini görüyorum. Yanan elektrik sobasının başında ısınmaya çalışan kişi otel sahibinin kardeşi. İsmininin belirtilmemesi koşuluyla sorularımı yanıtlıyor:

"Yılların 'Mavi Ev' oteli kapalı. Abim de kapatacak. Hiç müşteri yok. Kafemize bile kimse gelmiyor. Çalıştırdığımız her personel zarar. Bu yıl için daha bir tek rezervasyon gelmedi. Önümüzü göremiyoruz. Körfez savaşı döneminde bir ara işler kötüleşmişti. Ama bu kadar kötü hiç olmamıştı. Sabretmekten başka bir çaremiz yok, önümüzü de göremiyoruz."

Henüz turistik işletmelerin krizden ne denli etkilendiği ile ilgili rakamlar ortaya çıkmadı. Ancak Sultanahmet Meydanı'nda kısa bir gezinti fikir veriyor. 

"En büyük zararı küçük esnaf görüyor"

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Sekreteri Çetin Gürcün, İstanbul'u 2015 yılında 12, 2016 yılında ise 9 milyon turistin ziyaret ettiğini hatırlatarak, 3 milyon ziyaretçilik kaybın büyük otel ve acenteler kadar, turizm alanında yatırım yapan küçük esnafı da etkilediğini söylüyor:

"Geçen yıl Rusya ile yaşanan sıkıntı nedeniyle Antalya sıkıntı yaşamıştı. 4 milyon Rusu ağırlayan kente geçen yıl hiç gitmediler. Orada sistem her şey dahil, büyük otel zincirleri üzerinden işliyor. Büyük turizm işletmeleri bu krizi bir şekilde atlattı ve bu yılki rakamlar yaraların sarılmaya başlanacağını gösteriyor. İstanbul'da ise durum farklı. Burada en büyük zararı küçük işletmeler görüyor. Çünkü küçük işletmeler gelen turiste burada hizmet vermek üzere çalışıyor. İstanbul'a yeterince turist gelmediği zaman bu küçük işletmeler zarar görüyor."

"Turlar kadar kongre turizmi de etkilendi"

TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün, güvenlik kaygıları nedeniyle İstanbul'a üst gelir grubundan turist getiren kongre turizminin de olumsuz etkilendiğinin altını çiziyor:

"Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Birliği (ICCA)'nin 2015 rakamlarına göre İstanbul 148 kongre ile dünya şehirleri arasında 8. sırada. Bu turizm şeklini önemsiyoruz. Çünkü kongreler için gelen turistler üst gelir ve eğitim seviyesinden. Profili yüksel turist niteliğinde oldukarı için ülkeye iyi döviz bırakıyorlar. 2014-2015 yıllarını karşılaştırdığımızda, kongre turizmi için gelenlerden elde edilen gelirde % 24.5 lik bir düşüş var. Şu anda 2016 yılı rakamları henüz elimize ulaşmadı ama sayının çok düştüğünü tahmin ediyoruz. Türk acenteleri üzerinden rezervasyon yapan müşterilerilerin çoğu, Türkiye'ye gelmeyi reddetti. Kongrelerinin başka ülkelere kaydırılmasını istediler. Sonuçta Türk acenteler gene iş yaptı ama başta İstanbul olmak üzere Türkiye'yi kongre turizmi merkezi haline getirmek isteyen yatırımcılar zarar gördü."

Turizm sektöründe işsizlik verileri

Türkiye geneli için turizm işsizlik oranları henüz tam olarak açıklanmadı. Ancak Gürcün'e göre göstergeler iç açıcı değil:

"İlk 11 ayın verileri çıktı. Turizm alanında çalışan sigortalıların %3.14'ü işsiz duruma düştü. Buna göre, 2016'nın ilk 11 ayında turizm alanında sigortalı çalışan sayısı 966 bin 135 kişi iken, bu sayı 935 bine düştü. Aslına baktığınızda çok büyük bir sayı gibi görünmüyor. Ancak özellikle sahil kesimindeki otellerde mevsimlik olarak çalışan ve bu rakamlarda görünmeyen ciddi bir sayı var. Onlar bu sene iş bulamadı. Sayılarda kayıp 35 bin gibi görünse de, benim öngörüm ve sahadan gelen bilgilere göre, mevsimlik olarak çalışanları da katarsak 250-300 bin kişiye tekabül eden bir işsiz kesiminden bahsediyoruz. Bu da Türkiye için ciddi bir rakam."

Yetkililerle, yatırımcının bu dönemi atlatabilmesi için kredi imkanları ve SGK primlerinin ödenmesi konusunda kolaylıklar sunulması için görüştüklerini söyleyen Gürcün, her şeye rağmen Türkiye'nin krizi atlatacağına inanıyor: 

"Birden bire yaşanan bu düşüş nedeniyle, her işletme kendi çapında bir sıkıntının içine girdi. Özellikle İstanbul'da küçük esnaf için tesbit ettiğiniz durum çok doğru. Ancak Türkiye o kadar güçlü bir destinasyon ki, onca olaya rağmen 2016 yılında ziyaretçi sayısındaki düşüş yalnızca %30. Türkiyemizde bu son bir yılda yaşanan olayaları üst üste koyun, dünyanın her hangi bir ülkesinde meydana gelse, belki sıfırlanırdı turist. İstanbul, 2016 yılında ziyaretçi sayısında üç milyon kadar bir düşüşe rağmen 111 farklı ülkeden turisti kendine çekmeye devam ediyor."

"Al Jazeera Can Hasasu"

Ekleme Tarihi: 23 Şub 2017 01:48