Güncel Güncelleme Tarihi: 10 Eki 2017 00:28

ABD büyükelçisi John Bass vize yasağının gerekçesini anlattı

Ankara ile Washington arasında gerilime neden olan vize krizinin perde arkasını ABD büyükelçisi John Bass anlattı. Bass, vize yasağına konsolosluk çalışanının tutuklanmasını gerekçe gösterdi.

ABD büyükelçisi John Bass vize yasağının gerekçesini anlattı

ABD'nin  Türkiye'den yapılacak vize başvurularını askıya alması ve  Türkiye'nin mütekabiliyet esaslarına dayanarak aynı şekilde cevap vermesiyle başlayan krizde,  ABD cephesinden yeni bir açıklama geldi.

TAMAMEN KONSOLOSLUK ÇALIŞANININ TUTUKLANMASIYLA İLGİLİ

ABD Büyükelçisi John Bass, büyükelçilik resmi internet sitesinden yaptığı uzun açıklamada, aldıkları yasak kararının, konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un tutuklanmasıyla ilgili olduğunu belirtti.

ÇALIŞANINI AKLAMAYA ÇALIŞTI

Casusluk suçundan tutuklanan Metin Topuz'la görüşemediklerini iddia eden Bass, "masumiyet karinesi" gereği Topuz'un hemen suçlu ilan edilemeyeceğini iddia ederken, çalışanlarını aklamak için de büyük çaba harcadı.

"KRİZİN ÇÖZÜMÜ İÇİN GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR"

Bass, Türklerin  Türkiye dışından vize başvurusu yapabileceğini de belirterek, krizin çözümü için iki hükümetin görüşmeye devam ettiğini söyledi.

ABD'nin  Ankara Büyükelçisi Bass'ın açıklaması şöyle:

Türkiye'deki dostlarımız ve ortaklarımıza,  ABD Hükümetinin, Büyükelçiliğimiz ve  Türkiye'deki Konsolosluklarımızdaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya alma kararının nedenlerini ve askıya almanın ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum.

Büyükelçiliğimizin dünkü açıklamasında, göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığımızı dile getirdik. Söz konusu askıya alma,  Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin  ABD Misyonu tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini değerlendirirken, Büyükelçilik ve Konsolosluklarımıza gelen ziyaretçi sayısını en aza indirmemize olanak sağlamaktadır. Bizi bu kararı almaya iten durum şöyledir:

"ÇALIŞANIMIZIN NEDEN TUTUKLANDIĞINI BİLMİYORUZ"

Bu yıl ikinci defa olarak geçen hafta, diplomatik misyonumuzun bir Türk çalışanı Türk yetkili mercileri tarafından tutuklanmıştır. Ancak, bu tutuklamanın neden meydana geldiğini veya ne olduğunu ve şayet varsa çalışanımıza karşı olan delilleri, sarf ettiğimiz tüm çabalarımıza rağmen tespit edemedik. Bu personel, kanun uygulama konularında Türk yetkili kurumlarıyla işbirliğini güçlendirme ve Amerikan ve Türk vatandaşlarının güvenliğini temin etme alanında faaliyet gösteren bir bölümde görev yapmaktadır. Üstelik, çalışma arkadaşımızın avukatına erişimine yeterli izin verilmemiştir.

"SANIK VE AVUKATI BİLGİLENDİRİLMEDEN GAZETELERE İDDİALAR YANSIMIŞTIR"

Özellikle rahatsızlık veren nokta ise, görünüşe göre bazı Türk yetkililer, yine sanığı ya da avukatını bilgilendirmeden, bazı gazetelere iddialarla ilgili bilgi sağlamışlardır. Söz konusu gazeteler, çalışanın, misyonumuzun resmi çalışanı sıfatıyla,  Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti üyeleri, polisi ya da savcılarıyla kanuni uygulama konularıyla ilgili görüştüğü iddialarını yinelemişlerdir.

"POLİS İLE GÖRÜŞMEK ÇALIŞANIMIZIN İŞİNİN RUTİN BİR PARÇASI"

Açık olmak gerekirse,  ABD ile  Türkiye arasında kanuni uygulamalar alanındaki işbirliğini güçlendirmek personelimizin göreviydi.  Türkiye Cumhuriyeti polisi ile görüşmek ve seyahat etmek işinin rutin bir parçasıydı.  Türkiye Cumhuriyeti, çalışanın yasal olmayan herhangi bir faaliyetin içinde olduğunu gösteren herhangi bir bilgi paylaşmamıştır.

Bu tutuklama, bazı yetkililerin,  Türkiye ile  Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun zamandır süre gelen işbirliğini bozmak amacında olup olmadığına ilişkin soruları akıllara getirmiştir. Eğer doğruysa, bu durum, diplomatik tesislerimizde çalışan ve buraları ziyaret eden kişileri risk altına sokacaktır. Bu tutuklamaların münferit bir olay mı olduğunu, yoksa başka Türk çalışanlarımızın da sadece görevlerini yerine getirirken Türk hükümeti yetkilileri ve daha geniş kapsamda Türk toplumuyla görüşmeleri nedeniyle tutuklanmalarını mı beklemeliyiz, bilmiyoruz.

"HUKUKİ SAVUNMA VE YARGI SÜRECİ BEKLEMEK ÇALIŞANIMIZIN HAKKIDIR"

Bizim yerel çalışanlarımız da birer Türk vatandaşıdır ve biz,  Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm diğer vatandaşları gibi, onların da Türk kanunlarına uymalarını bekliyoruz. Aksi ispat edilene kadar masumiyet karinesi de dahil olmak üzere Türk Anayasası ve tüm çağdaş demokrasilerin izledikleri hukukun üstünlüğü prensipleri uyarınca, Türk yetkili makamlarından uygun hukuki savunma ve yargı süreci beklemek onların da hakkıdır.

"TÜRKİYE DIŞINDA HERHANGİ BİR ÜLKEDEN VİZE BAŞVURUSU YAPABİLİRSİNİZ"

Bu, Türk vatandaşlarına yönelik bir vize yasağı değildir. Yeni vize başvurularının değerlendirilmesinin askıya alınmasıdır. Geçerli vizenizin mevcut olması durumunda,  ABD'ye hala seyahat edebilirsiniz.  Türkiye dışında herhangi bir  ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğunda vize başvurusu yapmak isterseniz, yapabilirsiniz.

"VİZE KARARINI ÜZÜLEREK ALDIK"

Bu kolay aldığımız bir karar değildir, büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır.  Vize hizmetlerinin askıya alınmasının insanlara rahatsızlık vereceğinin farkındayız. Uzun sürmeyeceğini umuyoruz, ancak bu konunun çözülmesinin ne kadar süreceğini kestiremiyoruz. Bu süreyi, yerel çalışanlarımızın gözaltına alınma nedenleriyle ilgili her iki hükümet arasında devam eden görüşmeler ve  Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin  Türkiye'deki tesislerimiz ve personelimizin güvenliğine ilişkin taahhütleri belirleyecektir.

Ekleme Tarihi: 10 Eki 2017 00:28