Kültür Sanat Güncelleme Tarihi: 29 Eyl 2017 00:02

15. İstanbul Bienali'nde "Kapı çalana açılır" seçkisi

Osmanlı’nın son döneminin önemli yapılarından biri olan Nakkaştepe’deki Abdülmecid Efendi Köşkü, 15. İstanbul Bienali süresince Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç Koleksiyonu’ndan bir seçkiye ev sahipliği yapıyor.

15. İstanbul Bienali'nde

Küratörler: Melih Fereli ve Károly Aliotti

28 Eylül–12 Kasım 2017

Osmanlı’nın son döneminin önemli yapılarından biri olan Nakkaştepe’deki Abdülmecid Efendi Köşkü, 15. İstanbul Bienali süresince Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç Koleksiyonu’ndan bir seçkiye ev sahipliği yapıyor. Melih Fereli ve Károly Aliotti küratörlüğünde gerçekleşen “Kapı Çalana Açılır” sergisi, Türkiye’den ve dünyadan 24 sanatçının 1700’lerden günümüze geniş bir döneme yayılan ve bir kısmı Türkiye’de ilk kez sergilenen 30 yapıtını bir araya getiriyor.

Bir 19. yüzyıl yapısı olan Abdülmecid Efendi Köşkü, bu sergi dolayısıyla ilk defa ziyarete açılıyor. “Kapı Çalana Açılır” sergisi, bu tarihi köşke adımını atan ziyaretçiye zaman içinde bir yolculuk sunuyor. Geçmişin izlerini taşıyan yapıda bir araya gelen resimden fotoğrafa, heykelden yerleştirmeye çok farklı teknikler ve malzemelerle üretilmiş yapıtlar, bir yandan zamanda donmuş bir mekâna girildiği hissini uyandırırken diğer yandan uzun yıllardır kullanılmayan bu yapıyı yeniden yaşayan bir yere dönüştürüyorlar.

“Kapı Çalana Açılır” sergisindeki seçki, VKV Kültür-Sanat Danışmanı ve Arter Kurucu Direktörü Melih Fereli ile Ömer M. Koç Koleksiyonu Yöneticisi Károly Aliotti’nin küratörlüğünde hazırlandı. Sergi, Koç Topluluğu’nun kültürel mirası yaşatma ve sanata genel erişimi yaygınlaştırma hedeflerini buluşturuyor ve bu alanlardaki kararlılığının bir kez daha altını çiziyor.

Zaman ve değişim, hareket ve duraksama, insan ve hayvan, canavar ve melek gibi kavramlar arasındaki ilişkiyi ele alan sergide yer alan Patricia PiccininiRon Mueckve Carsten Höller yapıtları köşkte zamanın akmaya devam ettiği hissini verirken, Daphne WrightYaşam Şaşmazer ve Franz Xaver Seegen gibi sanatçıların işleri zamana yenik düşmüş gibi görünüyor. Leyla GedizAnıl Saldıran ve Semiha Berksoy’un yapıtları ise bu iki durum arasında bir köprü kuruyor. Ekin SaçlıoğluAlejandro Metallo Gibert ve Taner Ceylan’ın sergideki yapıtları dönüşümün kaçınılmazlığı gibi temalara göndermeler içeriyor. Sergide 15. İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü üstlenen Elmgreen ve Dragset sanatçı ikilisinin de iki yapıtı yer alıyor.

“Kapı Çalana Açılır”, ziyaretçilere bir sergiden ziyade bir tanıklık vaat ediyor. İzleyicileri gerçeklik ve hayal, hareket ve değişim kavramları aracılığıyla zamanı takip etmeye çağıran sergi, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şu sözlerini hatırlatıyor: “Dün bugündür aslında – değişen tek şey zamandır.”

Sanatçılar

Leonce Raphael Agbodjelou, Francesco Albano, Semiha Berksoy, Paul Carey, Taner Ceylan, Elmgreen & Dragset, Leyla Gediz, Alejandro Metallo Gibert, Gimhongsok, Carsten Höller, Ryota Kikuchi, Steven Klein, Burhan Kum, Harland Miller, Ron Mueck, Patricia Piccinini, Jon Rafman, Ekin Saçlıoğlu, Anıl Saldıran, Franz Xaver Seegen, Yaşam Şaşmazer, The Connor Brothers, Daphne Wright ve ismi bilinmeyen sanatçı

Abdülmecid Efendi Köşkü

Geç Osmanlı mimarisinin ihtişamlı bir örneği olan Abdülmecid Efendi Köşkü, 19. yüzyıl sonlarında Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından av köşkü olarak yaptırılmıştır. Mimarı kesin olarak bilinmese de bazı kaynaklarda mimar Vallaury’nin adı geçer. Günümüze köşkün yalnızca selamlık binası ulaşmıştır. Sultan II. Abdülhamid tarafından satın alınıp yeğeni Abdülmecid Efendi’ye devredilen köşk, kendisi de hayli yetkin bir ressam olan son Osmanlı halifesi Abdülmecid Efendi tarafından yazlık konut olarak kullanılmış; döneminin sanatçı ve yazarlarının buluşma yeri haline gelmiştir. Bağlarbaşı’ndaki iki yüz dönüme yakın koru içine yerleşen köşkün mimarisine Osmanlı ve Mısır üslubu hâkimdir; üç katlı yapı çini ve hat sanatının incelikli örneklerini barındırır. 1924 yılında halifeliğin kaldırılmasının ardından İstanbul Defterdarlığı’na geçen köşk, 1980’li yıllarda Yapı Kredi Bankası’nın kurucusu Kâzım Taşkent tarafından satın alınmış ve daha sonra Koç Topluluğu’na devrolunmuştur.

Ekleme Tarihi: 29 Eyl 2017 00:02