Politika Güncelleme Tarihi: 17 Ara 2017 20:37

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs'te elçilik açacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesine ilişkin "FETÖ'cüler cinayetlerin tek tek hesaplarını veriyorlar. Acımak yok, acırsak acınacak hale geliriz" dedi. Erdoğan, Kudüs'te de elçilik açmayı planladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs'te elçilik açacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesi 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar, Enerji Bakanı Berat Albayrak ve İstanbul Valisi Vasip Şahin'le süreci yönettiklerini belirterek, "FETÖ'cüler cinayetlerin tek tek hesaplarını veriyorlar. Acımak yok, acırsak acınacak hale geliriz" dedi. Erdoğan, Filistin'in başkenti olarak tanıdıkları Kudüs'te de elçilik açmayı planladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesi kendisinin de canını kastedildiğini belirterek, “Acımak yok. Bu katil sürüsünün peşini bırakmayacağız” mesajı verdi. Erdoğan, Doğu Kudüs’teki konsolosluğun büyükelçiliğe çevrilmesiyle ilgili ise ”Fiili olarak biz bu işi yapmışız. O günler yakın büyükelçiliğimizi ayrıca da orada açacağız” ifadesini kullandı.

AK Parti Çankırı 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Başbakan Binali Yıldırım ise “Bu bölgede, Kudüs’te yanlış hesap yapanlar sonunda pişman olacaktır. Tek taraflı keyfi kararlar almak hiç kimsenin hakkı değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Karaman İl Başkanlığı Kongresi’nde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

ACIMAK YOK: FETÖ’cüler cinayetlerin tek tek hesaplarını veriyorlar. Bu millete kurşun sıkmanın ne demek olduğunu çok daha iyi anlıyorlar, anlayacaklar. Acımak yok, acırsak acınacak hale geliriz. Son FETÖ’cü de hukuk önünde hesap verene kadar bu katil sürüsünün peşini bırakmayacağız. Nereye sığınırlarsa sığınsınlar nefesimizi daima enselerinde hissedecekler. Adaletin tecellisi için çalışmaya devam edeceğiz. Tarih, kimi 1 dolar kimi 50 bin dolar karşılığında ruhunu satan soysuzları da sayfalarına kaydediyor.

BAY KEMAL TIPIŞ TIPIŞ TANKLARIN ARASINDAN GİTTİ: O çağrıya karşı eğer binler, on binler meydanlara yürüdüyse bunun sebebi var. Birisi de ne diyordu? Darbe olsa tankların önüne önce ben çıkarım diyordu. O gece 23:17 İstanbul Atatürk Havalimanı’na iniyor o birisi. Ve orada on binler var. Biz Dalaman’dan çağrımızı yaptık ve meydanlara dedik. Hakikaten benim milletin on binler, yüz binler Türkiye genelinde sokaklara döküldü. Ama o kişi Atatürk Havalimanı’ndan öyle korktu ki, adamları hemen tanklara gittiler, sorumlularla konuştular, anlaştılar. Sonra da Bay Kemal tıpış tıpış tankların arasından otomobiline bindi ve Bakırköy Belediyesi’ne gitti. Oradan maç seyretmeye başladı. Çayı geldi, kahvesi geldi. Darbeyi izliyor. “Otellere baktık, doluydu” dedi. Bizim otel boştu gelseydin. Biz ondan 1.5 saat sonra havaalanına indik. Bize haber verseydi diyor. Adeta adrese kayıtlı beyefendiye haber vereceğiz. Bay Kemal sen de gel. Biz milletimize çağrı yaptık, milletimiz oraya geldi, demek ki sen milletin olduğu yerde yoksun. Kaçtın, Bakırköy Belediyesi’ne sığındın.

ÜMİT PAŞA İLE BİRLİKTE SÜRECİ YÖNETTİK: 16 saat sonra darbe halledildi. Ümit Paşa ile beraber oradan valimiz ve Enerji Bakanımız’la (Berat Albayrak) birlikte süreci yönettik. Bunların hesabı tutsaydı belki bu kardeşiniz burada olmayacaktı. 15 dakika geç kalsaydık belki o yaptıkları atışlar bizi vuracaktı.

TIR’LARLA SİLAH GÖNDERİLİYOR: Yüzyıllardır aynı şehirde mahallede barış içinde yaşamış insanlar birbirlerine düşmanlaştırılmak isteniyor. Bunun içinde DEAŞ, PKK, PYG PYD gibi proje terör örgütleri silah ve mühimmata boğularak adeta palazlandırılıyor. 4 bin TIR’ı aşkın silah Amerika’dan bunlara ulaştırılıyor. Bunları kendilerine söyledim. Bu silaha boğma kimi zaman göstere göstere güya kazaen oluyor. Suriye halkını katleden silahların menşei hiç değişmiyor. Rakka tiyatrosu DEAŞ ile YPG’nin, bir madalyonun iki yüzü olduğunu artık inkarı mümkün olmayacak şekilde ortaya koymuştur. Suriye’de DEAŞ’a ‘kaç’, YPG’ye ‘tut’ diyen aynı merkezdir.

KUDÜS’TE DE ELÇİLİK AÇACAĞIZ: Evanjelist, siyonist bir anlayış ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ediyor. Biz de sizi tanımıyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ni olağanüstü toplantıya çağırdık. Papa hazretlerini de aradım onun da bizimle aynı düşüncede olduğunu gördüm. Bağlantısızlar lideri Venezuela Devlet Başkanı’nı davet ettim, o da toplantımıza katıldı mesajını verdi. Ürdün Kralı 2. Abdullah’ı da davet ettim, geldi mesajlarımızı verdik. Bu mesajla ittifakla dünyaya şu duyuruldu; Müslümanların başkenti olan Kudüs’ü siz Musevilere mal edemezsiniz. Yerinizde durun siyonist operasyon yapmaya kalkmayın, kalkarsanız bunun da bedeli ağır olur. Çıkmış Kemal konuşuyor,’Orası Filistin’in başkenti olarak ilan edilmeli’ diyor. Zaten biz çoktan ilan ettik fakat şu anda işgal altında olduğu için oraya gidip büyükelçiliğimizi açamıyoruz. Bizim şu anda başkonsolosluğumuz bile büyükelçi ile temsil ediliyor. Fiili olarak biz bu işi yapmışız. Ama inşallah o gün de yakın, bizim bizzat resmi olarak da Allah’ın izniyle o günler yakın, büyükelçiliğimizi ayrıca da orada açacağız.

İKİ YOL VAR: Ülkemizin önünde iki yol var, ya boyun eğeceğiz ya mücadele edeceğiz. Türkiye, ya paryalığa rıza gösterecek ya da bağımsızlığına sıkı sıkıya sarılacaktır. Biz, 40 yıllık siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de mücadeleyi seçtik.

Ekleme Tarihi: 17 Ara 2017 20:37