HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder siyaseti bırakıyor

HDP'li vekil Sırrı Süreyya Önder, siyasette son dönemi olduğunu, daha fazla devam etmek istemediğini söyledi. Önder devam etmek istememe gerekçesini de “Büyük hayal kırıklıklarım var: Yitip giden canlara engel olamamak. Çatışmasız bir dönem yakalamışken, bunu iyi kötü iki buçuk yıl gibi bir zamana yayabilmişken, muhafaza edememiş olmak, başta kendimi sorumlu tutarak en büyük üzüntümdür” diye açıkladı.

Geride kalan Çözüm Süreci'nde, HDP’nin sol ve sosyal demokrat çevreleri, geniş kitleleri barışın toplumsal bir talep haline gelmesinde yeterince seferber olamadığını ve ikna edemediğini ve CHP gerçekliğini kıramadığını söyleyen Sırrı Süreyya Önder, yeni bir Açılım Süreci'nin başlayacağı iddalarına ilişkin  “Mevcut durum, devlet ve hükümet açısından sürdürülebilir değil. Kürtler açısından da kabul edilebilir değil.” dedi. 

16 yaşından beri politik hayatın içerisinde olduğunu ifade eden Önder bir dönemi cezaevinde geçirdiğini sonrasında da sanattan ve günlük siyasetten uzak bir geçim endişesi taşıdığı dönem olduğunu anlattı. Önder hayatının bir bölümünden sinema ve yazarlık meşgul olduğunu ama siyasetin, hayatının her zaman büyük parçası olduğuna değindi. Önder'e göre Parlamenter siyasetin kazandırdığı en önemli şey, Kürt halkıyla, Kürt siyasal mücadelesiyle daha yakından tanışmış olmak olduğunu söykedi. Önder bu dönemi "beni en çok geliştiren ve en onurlu dönem" olarak nitelendirdi..

Sırrı Süreyya Önder en büyük hayal kırıklığını "yitip giden canlara engel olamamak" olarak açıkladığı söyleşisinde İmralı heyetinde yer almasının barış için önemli bir inisiyatif üstlenmek anlamına geldiğini ifade etti. Önder "barışa elimizi uzatsak dokunacak kadar yakın olmuştuk ama bunu başaramadık" dedi. Önder çatışmasız bir dönem yakalanmışken, bunu iyi kötü iki buçuk yıl gibi bir zamana yayabilmişken, muhafaza edememiş olmaktan başta kendini sorumlu tuttuğunu ve bunun en büyük üzüntüsü olduğunu  belirtti. 

Aktif siyasette son dönemi olduğunu da ilk kez duyuran Önder siyasetini sinemayla devam ettireceğini ve bitirdiği üç senaryosu olduğunu ve de politik film alanında mevcut birikimleri ile önemli üretimler yapabilmeyi ümit ettiğini kaydetti. 

Referandum sonuçlarını da "Evet kazanamadı hayır kaybetmedi" diye yorumlayan Önder daha farklı bir toplumsal mutabakat arayışına ihtiyaç olduğunu anlattı  Demirtaş ve Yüksekdağ ile diğer tutuklu HDP’liler dışarıda olsalardı referandumun sonucunda ezici bir hayır, gasp edilemeyecek bir oranda olurdu diyen Önder muhalefette AKP’li seçmenin tercihini değiştirebilen tek siyasal yapı olduklarını iddia etti.